23 Haziran 2010 Çarşamba

Saç Dökülmesi / KELLİK

Kellige yol açan temel faktör

Israilli bilim adamlari, kellige yol açan temel faktörü belirledi. Journal of Investigative Dermatology dergisine göre, Israil Teknoloji Enstitüsü bilim adamlari, gelecekte uygulanabilecek bir terapiyle, vücudun savunma sistemini harekete geçirerek saç dökülmesini önleyebileceklerini açikladi. Kafa derisinde bir veya daha fazla küçük yuvarlak ve yumusak kelliklerin meydana gelmesiyle baslayan hastaliga etkili bir tedavi uygulanamadigi ve hastaligin vücuttaki bütün killarin yok olmasina neden oldugu belirtiliyor. Hastaligin, vücuttaki beyaz hücrelerin, deride saç büyümesini saglayan hücrelerin bulundugu küçük keseciklere saldirmasiyla basladigi biliniyor.

Arastirmacilar, insandan aldiklari hastalikli deri parçasini, bagisiklik sistemi yok edilmis farelere asiladi. Bu sekilde farelerin bagisiklik sisteminin dokuyu reddetmesi önlendi ve hastalikli deride tekrar saç büyümesinin basladigi gözlendi.

Daha sonra insan T hücrelerini, saça renk veren hücrelerden alinan protein parçalariyla karistirarak farelere enjekte eden uzmanlar, hastalikli deride saç dökülmesinin tekrar basladigini saptadi.

Bilim adamlari, protein parçalarinin antijen gibi davranarak bagisiklik sistemini saldiriya geçirdigini düsünüyor. Simdiye kadar sadece steroitle tedavi yoluna gidilen hastaligin tamamen iyilestirilemedigini belirten uzmanlar, steroitin yan etkisinin de bulunduguna isaret ediyor.

Saç dökülmesi herkesin sorunu
Kadinlarin yüzde 40'i, erkeklerin ise yaklasik yüzde 50'si yasamlarinin bir bölümünde saç dökülmesi sorunu yasiyorlar.

Ankara Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof.Dr. Cengizhan Erdem, kadin ve erkeklerde saç dökülmelerinin en sik rastlanan nedeninin, androjen (erkeklik) hormonlari, yas ve genetik özellikler sonucu ortaya çikan (Androgenetik) saç dökülmeleri olduguna dikkati çekti.

"Kadinlarin yüzde 40'i, erkeklerin ise yaklasik yüzde 50'si, yasamlarinin bir bölümünde bu tür saç dökülmesi ile karsi karsiya kalirlar" diyen Prof. Dr. Cengizhan Erdem, 40-50 yaslari arasinda her 10 erkekten 4'ünde belirgin bir saç kaybi bulundugunu, androgenetik saç dökülmesinin 10'lu, 20'li ya da 30'lu yaslarda da baslayabildigini kaydetti.
Saç dökülmesi hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Erkeklerde daha sık olarak görülen saç dökülmesi, 25 yaşına kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkiler.
Saç dökülmesinin tedavisine geçmeden önce, saç dökülmesinin tipi mutlaka bir uzman hekim tarafından incelenmelidir. Zira bir çok hastalık, bir çok hormonal, metobolik ve besinsel etkiler ile saç dökülmesi oluşabilir. Bunlar ortadan kaldırılmadan %100 tedavi hiçbir zaman mümküm olmaz.

Dökülme ve tedavisi

Stres, yorgunluk, ilaç kullanimi, hamilelik, menopoz, kalitimsal sorunlar, mevsim degisiklikleri gibi sorunlar saç dökülmesinin nedenleri arasinda gösterilebilir.

ERKEK

Erkeklerde saç dökülmesi daha çok hormonal sorunlardan kaynaklanir. Çok daha hizli seyrettigi için tedavide çabuk davranmak esastir. Çünkü saç dökülmesine sebep olan enzimler, normalde 3-4 yil olan saçin yasam süresini 1-2 yila indirir. Bu yüzden yeni saçlarin olusum süreleri kisalir ve onlar da saglikli olmaz. Bu sürecin sonucunda saç dokusu giderek güçsüzleşir ve sonunda ölür.


Erkeklerde saç dökülmeleri önlemek için lokal tedaviler, uygun vitaminler ve ek olarak stresi azaltacak ilaçlar tercih edilir, hormon tedavisi ise özel durumlar disinda önerilmez..

KADIN

Kadinlardaki erkek tipi saç dökülmesi çogunlukla 18-44 yaslari arasinda görülür. Dökülmeyi baslatan nedenin temelinde genellikle büyük bir stres ya da gerginlik yatar. Ilk belirtileri saçlarin güçsüzlesmesi, incelmesi ve tepeden yavas yavas baslayan dökülmelerdir. Ancak kadinlarda erkeklerdeki gibi tam bir kellik çok nadir görülür. Saç dökülmesinin yani sira deride yag bezlerinin çalismasini bozan bir hastalik görülebilir. Bu durumda bir hormon ölçümü yaptirmaniz gerekir.



Kellik sorunlarina karsi günümüzde saç ekimi operasyonlari basariyla uygulaniyor. Basin bir bölümünden alinan saçlarin eksik olan bölgeye transferi olarak anlatabilecigimiz bu cerrahi islemden günümüzde oldukça basarili ve kalici sonuçlar elde ediliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder