23 Haziran 2010 Çarşamba

Makyaj stilleri



Geçenlerde BBC'de ‘‘Style Challange’’ adlı programı izliyordum. Bu programda, gündelik kıyafetleriyle iki kişi geliyor ve iki ayrı stil ekibi tarafından ‘‘yeniden yaratılıyor’’. Her iki ekibin de, moda uzmanı, kuaför, makyaj uzmanı ayrı. Konuklara ne tür bir değişiklik istedikleri, yani nasıl bir ‘‘tarz’’ seçmek istedikleri soruluyor ve onların yapısına, cilt ve saç rengine göre tepeden tırnağa değişim geçiriyorlar. Bu arada kuaför ve makyaj uzmanı uygun makyaj ve saç stiline ilişkin ‘‘tüyo’’lar veriyor. Programın izlediğim bölümünde sıra makyaja geldiğinde makyaj uzmanı konuğa, (parlak şıklığı tercih etmişti) ‘‘Size Gucci makyajı yapacağım’’ dedi. Bu, yeni sezon koleksiyon tanıtımında Gucci'nin mankenlere uyguladığı makyaj anlamına geliyordu. Siyah eye-liner, üstte ve altta gri gölgeli, ‘‘smoky’’ dedikleri dumanlı gözler.


Ben makyajı çok severim, ince bir yaratıcılık ve ustalık gerektirdiğine de inanırım. Modacıların saç ve makyaja imza atıyor olmaları, benim gibi makyaj sevenler için büyük özgürlük demek. Çünkü stil çeşidi kadar makyaj çeşidi de var ve kimse abartılı makyajı tuhaf karşılamıyor artık. (Eskiden makyaj severler ‘‘gündüz vakti gece makyajı’’ yapmış olmakla eleştirilirdi.) Oysa şimdilerde insanlara ‘‘ne kadar şıksın’’ kadar ‘‘makyajın ne kadar güzel’’ de deniliyor.


PEKİ BU YIL?


Modada sınırlar kalktığından ve herkes istediği tarzı benimseme özgürlüğüne kavuştuğundan bu yana makyaj da iki kulvarda ilerliyor: Ya belirgin, abartılı, yani ‘‘çok’’ makyaj; ya da ‘‘yok’’ makyaj. ‘‘Yok makyaj’’ın kolay olduğunu sanmayın. Tıpkı kılık kıyafette belli renklerin ön plana çıkması gibi, makyajda da belli trendler var. ‘‘Yok makyaj’’ belirgin renk ve çizginin olmadığı, ama yüzün, mutlaka parlamasını gerektiren ve ‘‘yapılan’’ bir makyaj. Ve mutlaka allık dokunuşunu gerektiriyor (allık birazdan konu edilecek, çünkü modacılar allıkla gerçek bir aşk yaşıyorlar).


Bu ‘‘yok makyaj’’, 90'lı yılların başındaki grunge akımının ‘‘makyajsızlığından’’ farklı. Her şeyden önce romantizm ve kadınsılık ön planda olduğu için, parlaklık ve allık ön planda. Ve elbet çok genç bir makyaj. Çok genç, sağlıklı ve utangaç (allık!) bir yüz, hani yeni utanıp da kızarmış gibi...


ÇOK MAKYAJ


‘‘Çok makyaj’’a gelince; ister yalnızca çizgi ve koyu renk farda abartılı davranabilir, ister etnik akıma uyarak çizgilerle desen yaratabilirsiniz. Kimi modacılar dumanlı göz makyajında ısrarlı (yani göz kapaklarında gri-füme bol gölge). Ama sezon defilelerinde yükselen renk, mavi de abartılı bir şekilde kullanılabiliyor.


Kirpikler döneminin en ‘‘uzun’’ saltanatını yaşıyor. Üstelik renk renk. Geçen yılın göz makyajı rengi olan kırmızı da biraz soluklaşarak gözlere yeni ağlamış, ‘‘hassas’’ bir ifade için kullanılıyor. Ama dikkatli olmak gerekiyor kırmızıyla, allerjik reaksiyon görüntüsü vermemeli. En iyisi biraz pembeye yakın olan tonlar seçmek.


Çok makyaj, ‘‘dramatik’’ makyaj olarak bilinir Batı'da. Bu nedenle kalın kaş moda olmasa bile abartılı çizgilerle, yüze dramatik bir ifade katmak isterseniz, Dior gibi, kalemle kişilik kazandırabilirsiniz kaşlarınıza. Dudaklara gelince, pırıl pırıl. Doğal renklerde olduğu kadar sıradışı renklerde de parlıyor dudaklar.


Yüzde desenlere de alıştık. Kimi kozmetik firmaları minik dövmeler ‘‘çizmenize’’ olanak tanıyor. Satışa sunulan kalıpları yüzünüze yerleştiriyor, içini boyayıveriyorsunuz. Ama çizginiz kuvvetliyse kimsede olmayan yeni desenler geliştirebilirsiniz.


Bir de yerlilerin savaş boyası gibi çizgi çekmek var. Hem de birkaç tane. Ama buna cesaretiniz yoksa göz kapaklarınıza ince bir beyaz veya siyah çizgi çekebilirsiniz.


VE ALLIK


Modacıların allık aşkı ikinci yılına girdi. Bu yıl allık iyice abartıldı. Hani şu ‘‘dokunuş’’tan öteye geçti. Allığın neredeyse bulamaç gibi kullanıldığı makyajlar görülüyor. Elbette bunlar pek uygulanabilir makyajlar değil, ama partiler artık maskeli balo havasında geçiyor ya, niye olmasın...


Bu arada allıkla yüzler kızaradursun, bazı modacılar da geyşalarınki gibi bembeyaz bir yüzde ısrar ediyorlar. (Bakınız Madonna'nın yeni klibi -Nothing really matters!)



Erkeklere makyaj



Bundan iki üç yıl önce Amerika'da erkeklerin siyah oje sürmesi pek bir moda olmuştu. Modacılar yakında erkek makyajına bizi alıştırırsa hiç şaşırmam. Aslında bana sorarsanız erkekler de makyaj yapabilmeli. Bunun niye yalnızca ‘‘kadın alanı’’nda kalan bir şey olduğunu anlayabilmiş değilim. Süslenme, cinsiyet ötesi bir şeydir. Tarihe bakıldığında erkeklerin makyaj yaptığına dair kanıt çok. (Zaten hep merak etmişimdir. Erkeklerin saçlarını kısaltmak ve makyajsız hale getirmek kimin işi diye! Sakın bir kıskançlık işi olmasın diye bir de komplo teorisi uyduruveriyorum!)


Şimdi kimi moda dergilerinde makyajlı erkekler boy gösteriyor. Acaba gözler alışacak mı (Çalışma arkadaşıma (erkek) soruyorum: Erkeklerin makyaj yapmasına ne dersin? Cevap hemen geldi: ‘‘Bana, nasıl olmuş diye sormadıkları sürece sorun yok.’’)


Ben bu makyajın parlak devrinden çok memnunum. Doğaya bakıyorum, en güzel hayvanlarda, bitkilerdeki renk, desen ve çizgiler beni büyülüyor. Ne derseniz deyin, makyaj, bana göre bir tür doğaya dönüş. Kadavraya benzeyeceğime bir papağan balığı ya da tavuskuşuna benzemeyi yeğlerim!

Bu yaz ne var ne yok

GELİYOR
Alın; yine özgür. Saçlar yüzden alınıyor ve arkada toplanıyor
Ten rengi;
Pastel tonlar; makyajda öne çıkıyor. Pembe, şeftali ya da açık mavi her herşeyle kombinlenebiliyor.
Su renkleri; elbiselerde, üstlerde ve eteklerde yeni favori. Mavi gözler ve koyu saçlarda inanılmaz güzel duruyor.
Kirpikler; artık sadece maskaraların maharetlerine teslim. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey kalın bir fırça ve siyah maskara...
Bu yaz hem modanın hem de makyajjın efendisi toprak renkleri olacak...
Geçtiğimiz yazın dikkat çekici neon renkleri bu sezon yerini pastel ve soft tonlara bırakıyor. Kısacası, makyajda romantizm dorukta...
Galliano’nun defilesindeki görsel şovuna rağmen, bu yaz gözler ve dudaklar doğallığını koruyor.
Lacivertten turkuvaza kadar suyun tüm tonları makyaj artistlerine ilham kaynağı oluyor.
GİDİYOR
Pony; yaklaşık iki sezon boyunca trend oldu ama gidiyor...
Kırmızı tırnaklar; asla demode olmayacak çünkü oldukça seksiler. Yine de uzun değil kısa tırnaklarda kullanılmaları sözkonusu.
Neon renkleri; gözlerde, dudaklarda ve tırnaklarda dikkat çektiler. Şimdi daha doğal renklere eğilim var.
Yeşil; hem tasarımcıların hem de yıldızların tercihi, bu yaz geri planda.
Takma kirpikler; kadınsı bakışların anahtarı ama takıp çıkarmak için sabır gerekiyor.
Takma kirpikler yerine maskara...
Doğal bir görünüm için toprak tonları revaçta.
Ve tasarımcıların esin kaynağı mavi, bu yaz tenlerde ilahlaşıyor.
Kırmızı, seksi dudakların en belirgin rengi olmaya devam ediyor.
Pembe, cesur tırnakların rengi...

Bırak, yüzün renklensin

Bu yaz, tüm kozmetik markaları makyaj paletlerindeki renklerle bizlere hem deneysel hem de sıra dışı makyaj şansı tanıyor.

Gözler, okyanuzun derinliklerini yansıtırken mavinin tüm nüanslarıyla bir başka bakıyor. Ruj, allık ve oje seçimlerinde de alabildiğine özgürüz. Gözalıcı pembeler, neon turuncular, taze limon yeşilleri ve mercan kırmızıları yüzümüzde çekinmeden dolaşıyor. Ve makyaj artistlerinden önemli bir uyarı; eğer yüzünüze bu tonlardan birini uygulayacaksanız, kullandığınız fondötenin de tüm ciltte dengeli bir biçimde yayıldığından emin olmalısınız. Yoksa seçtiğiniz tüm renkler yüzümüzde eğreti durabilir.

Yanaklar: Trend renkler; pembe ve turuncu.É Güçlü pembe tonları cildin taze ve ferah görünmesine yardımcı olur, turuncu ise hafif yanık cilde inanılmaz bir ışıltı katıyor ve bu enteresan kombinasyon mor bir göz makyajıyla muhteşem bir üçlü oluşturuyor. Allığı yumuşak bir fırça yardımıyla yanaklara yumuşakça sürün. Allık sürme sırasında hafif bir gülümseme, yanaklarınızın ortaya çıkmasını ve rengi doğru kullanmanızı sağlayacaktır.

Yaz renkleriyle makyajın incelikleri

Eğer yazın bu güçlü renklerini cesurca kullanmaktan yana değilseniz, alışana dek bu renkleri kirpik diplerine sürebilirsiniz. Zaten makyaj ürünlerinde belirgin renkleri tercih etmek, herbirini dikkat çekici bir şekilde kullanmak anlamına gelmiyor.

Örneğin, belirgin tonlardaki farınızı daha açık renkteki başka bir farla karıştırın. Pembe ya da kırmızıyı denemek istiyorsanız, yüzünüzün ağlamaklı görünmemesi için gözlerinize koyu bir göz kalemi çekin ve kirpiklerinizi siyah maskarayla iyice ortaya çıkarın.

Bu yöntem, kaş ve göz arasındaki ayrımı görsel olarak güçlendirir. Gözün içine çektiğiniz beyaz göz kalemi ise gözün kırmızılığını azaltır. Ve mavi-turkuvaz renklerdeki farlar, yorgun gözlerin yeniden ışıldamasını sağlar.

DUDAKLAR

Yeni renkler ancak ruj dudakla mükemmel bir uyum sağladığında, kendini gösteriyor. Bu yüzden eğer dudaklarınız kuruysa öncesinde bakım yapmak yerinde olacaktır. Özellikle dudak üstlerinde oluşan ince kırışıklıkları önceden doldurmak da önemli. Hassas renklerde üzerinde durulması gereken detaylardan biri de mükemmel bir dudak formunun sınırlarının olması gerektiği. Dolayısıyla rujunuzusu fırçayla sürmeden önce dudak rengindeki bir kalemle dudak çerçevenizi belirlemelisiniz. Son noktada ise parlatıcı kullanabilirsiniz.

GÖZLER

Makyajın birkaç temel kuralını doğru uyguladığınız takdirde, canlı renklerle bile olsa hata yapma oranınız yok denecek kadar azalır. Örneğin, esmer tonlarında ve solgun ciltlerde tüm renkler rahatlıkla kullanılabilir. Açık cilt tonlarına sahip, çoğunlukla sarı saçlı olanların da özellikle tercih etmesi gereken renkler arasında pastel tonları ön sırada. Kızıl saçlılar ise yüzlerini yeşilin tüm tonlarıyla ortaya çıkarabilirler.

Flormar

Flormar, yaz renklerini piyasaya çıkardı. Yaz makyaj koleksiyonunda lila ve pembenin çarpıcı tonları var. Bu makyaj stilinde gözler pembe üzerine lila ile gölgeleniyor. Dudaklar ise farlara uyumlu renklerde sedefli veya mat rujlarla öne çıkıyor.

RUH HALİNİZE GÖRE MAKYAJ


Aksesuvarlar kimi zaman çok renkli kimi zaman da görünmeyecek kadar sade. Tıpkı makyaj gibi. Makyaj da genellikle sade renkler kullanılıyor. Örneğin krem rengi kazak ve gri bir etekle, çok uçuk pembelerde makyaj yapılabildiği gibi çok koyu bir rujla kıyafet canlandırılabiliyor da. Bu tamamen sizin ruh halinize kalmış. Çünkü bu yılın makyaj renkleri hiç sade değil. Aksine dikkat çekici rubi ya da morlar hayli popüler.


Saçlar dümdüz. Ve uzun. Saç aksesuvarı yok denecek kadar az. Zaman zaman uzun eteklerle topuz yapmak mümkün. Elbette sanatçılar gibi bazen tamamen çıldırmak da mümkün. yine ruh halinize bırakılıyor. tamamen krem rengine ya da tamamen gri renkleri taşımak da çok moda. Ayakkabılar topuksuz. Yazın sivri uçlu pabuçlarından sonra dümdüz ayakkabılar hayli tezat görüntüde ancak uzun eteklerle modacıların önerisi, bale pabuçları!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder